Bu toplantı daha çok konuşulur

22.04.2004 Vatan

Washington
Washington’daki “İslam, Laiklik ve Demokrasi: Türk Deneyimi” başlıklı Abant Platformu toplantısı hakkında günler öncesinden çeşitli spekülasyonlar yapıldı; daha da yapılacağa benziyor. Bazı çevreler “Türk İslamı” adı altında Amerikancı bir “ılımlı İslam” modelinin müslüman topluluklara dayatılmak istendiğini, Fethullah Gülen cemaatinin de böyle bir misyona talip olduğunu iddia ettiler, ediyorlar. 1998’deki “İslam ve Laiklik” başlıklı ilk Abant toplantısı öncesinde de bunun “görünür” ve “gizli” amaçları üzerine de çok yorum yapılmış, farklı kesimlerden aydınların neler konuşup tartıştıkları üzerinde fazla durulmamıştı. Fakat zamanla Abant kurumsallaştı, toplantıya yönelik önyargılar da bir ölçüde aşıldı. Abant’ın önemiyse, burada dile getirilen fikirlerin pek çoğunun AKP üzerinden iktidara taşınmasıyla zamanla iyice anlaşıldı.
Hiç kuşkusuz Washington’da Abant toplantısı yapılması başlıbaşına tarihi bir önem arz ediyor, birçok simgesel anlamı içinde barındırıyor. Ama bunların da ötesinde, bu toplantının kurumsallaşacağını, burada dile getirilen görüşlerin, geliştirilen ilişkilerin, Türkiye’nin, hatta İslam dünyasının yakın geleceğinde etkili olacağını kestirmek zor değil.

Dar alanda sert çekişmeler

Abant Platformu, Türkiye’de belli bir tıkanma, kendi kendini tekrar etme aşamasında dışa açıldı. İlk dış toplantının Washington’da, hükümet ve iş çevrelerine nitelikli kadrolar yetiştiren, Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’in eski dekanı olduğu Johns Hopkins Üniversitesi’ne bağlı Uluslararası İncelemeler Yüksekokulu ile birlikte yapılması platformu yeniden bir ilgi odağı haline getirdi.
Tabii ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”nin hazırlıkları sürerken ve bu bağlamda Türkiye’ye yönelik “İslam cumhuriyeti” ve “ılımlı İslam” yakıştırmalarının ortasında yapılıyor olması toplantıyı iyice ilginç kıldı. İlginç kıldı ama bir o kadar gerilimi artırdı. Bir yanda düzenleyicileri, toplantıya nitelikli katılımı artırmak için ellerinden geleni yaparken, diğer yanda birileri Abant’ın Washington’da başarısız olması için vargüçleriyle çalıştı.
Sonuçta kazananın ve kaybedenin olmadığı bir çekişmeye tanık olduk. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, entelektüel seviyesi hayli yüksek bir toplantıyı kazasız belasız bitirmiş oldukları; karşıtları da Amerikan yönetiminden üst düzey hiçbir yetkilinin toplantıyı izlememesini sağladıklarını düşündükleri için mutlu oldu. Kuşkusuz alt düzeyde birtakım Dışişleri personeli veya Amerikan yönetimine yakın think-tank’lerden isimler toplantıya ilgi gösterdi, ama örneğin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, ikinci gün konferans salonunun yanındaki öğle yemeğine katılıp gitti.
“Ilımlı İslam” tartışmalarına sert bir şekilde müdahale etmiş olan Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu da ilk gün sadece yemeğe katıldı, ikinci gün de Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ı eşlik etmek için kapıya kadar geldi, ama salona girmedi. Türkiye ile ilgili gelişmeleri çok yakından takip eden Amerikalı musevi kişi ve kuruluşlarının düşük katılımı da dikkat çekiciydi. İddialara göre, Fethullah Gülen’in bir zamanlar musevilik ve museviler hakkında dile getirmiş olduğu eleştirel görüşlerin el altından bu çevrelere dağıtılmıştı.

Model olmak ya da olmamak

Washington’daki Abant’ın tartışmasız iki yıldızı vardı: Derin entelektüel kapasitesiyle samimiyetini ustalıkla birleştiren Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın ile siyasi geleceği hakkında çeşitli spekülasyonlar yapılan Kemal Derviş. Bakan Aydın, açılış konferansında, daha baştan spekülasyonları bertaraf etti: “Türkiye’de İslam ile demokrasinin bağdaşıp bağdaşmadığı sorusu artık geçersiz kalmıştır. Ama Türkiye kimseye model filan değildir. Çünkü kimse kendi deneyimini bir başkasına dayatamaz.”
Daha sonra iki gün boyunca, Türk ve Amerikalı katılımcılar uzun uzun bir “Türk İslamı” olup olmadığını, varsa bunun başka topluluklara örnek olup olamayacağını tartıştılar. Birkaç “tabii ki Türk modeli olur” çıkışı hariç çoğunluk bu konuda Prof. Aydın’la benzer görüş ve kaygıları dile getirdi. Kemal Derviş ise İslam-laiklik tartışmalarına girmek yerine AB gibi daha güvenli bir alanda kapsamlı bir konuşma yaparak; konuşmasından sonraki yuvarlak masa tartışmalarının önemli bir bölümüne katılarak “ben buradayım ve burada olmaya devam edeceğim” mesajı verdi. Bakalım sonbaharda Brüksel’de yapılacak olan Abant Platformu’nda neler olacak?



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı