“Önce Müslüman, Sonra Kürt’üz”

25.08.1994 Milliyet

GÜNEYDOĞU’DAN REFAH İZLENİMLERİ
“Önce Müslüman, Sonra Kürt’üz”

 
Güneydoğu’nun en dinamik yasal siyasal örgütlenmesi hiç tartışmasız Refah Partisi. Cuma geceyarısı, Bingöl il merkezinde bir miting düzenlemeye karar veren RP’liler ertesi gün saat 14.00’te çok büyük bir kalabalığı bir araya getirebiliyor. Mardin’in diken üstündeki ilçeleri Midyat ve Nusaybin’de yüzlerce kişinin katıldığı kahve toplantıları düzenleyebiliyor.
Şevket Kazan başkanlığında, Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata, Ankara Milletvekili Ömer Faruk Ekinci ve MKYK üyesi Ömer Naimi Barın’dan oluşan Refah heyetiyle gittiğimiz Diyarbakır, Mardin, Elazığ ve Bingöl illerinde siyaseti bir ibadet gibi gören RP’lilerle tanıştık.
Onları basta İslam, sonra Refahlılık birleştiriyor. Ancak farklılıkları da çok. Örneğin Mardin RP il örgütünde Arap kökenlilerin ağırlığı hissediliyor.
Elazığ'da Türk kökenliler, Bingöl’de ise Zazalar RP’de epey aktif. MSP geleneğinden yaşlılarla sol damgalı Kürt milliyetçiliğinin baskın olduğu bir atmosferde yetişen orta yaşlı RP’liler arasında uyum tam olarak yok. Özellikle Diyarbakır ve Mardin’de RP’li belediye başkanları ve örgüt yöneticileri içinde “hidayete ermiş" eski solcu veya Kürt milliyetçisine rastlamak mümkün. Elazığ ve Bingöl’de ise ülkücü hareketten Refah’a geçmiş olanlar var. Son dönemde ise DYP’den, ANAP’tan, SHP’den bazı kişi ve grupların Refah’a geçmek istediği söyleniyor. DEP’ten RP’ye transferin hemen hemen olmadığı belirtiliyor.
 
GENÇLERİN ROLU BÜYÜK
Bölgede gençlerin RP içindeki rolü çok büyük. Bunlardan imam - hatipli, üniversite öğrencisi veya mezunu olanların önemli bir kısmında radikal İslamcı eğilimler gözleniyor. “Refahçı değilim ama Refahlıyım" diyen gençler, partiye “şeriata ulaşmada bir araç" çözüyle bakıyorlar. Refahlılar, kendilerine olumlu bakmayan Hizbullahçılar ile bazı cemaatlerin 27 Mart’ta RP’ye oy verdiğini iddia ediyorlar.
RP’liler oy getirebilecek herkese gidiyor. Örneğin, DYP Milletvekili Ali Rıza Septioğlu’nun “şeyhliği” sayesinde oy topladığı Elazığ’ın Kovancılar ve Palu ilçelerinde “şeyhlik” kurumu eleştiriliyor, Bingöl’de ise RP’li milletvekili Hüsamettin Korkutata “şeyhimiz” diye takdim ediliyor.
Midyat’ta İlçe Başkanı Nihat Eri korucuları "yeni Çerkes Ethemler" diye sert bir dille eleştirince alkış alıyor, buradan Ömerli’ye giden heyeti, bu ilçe girişinde RP’li korucular karşılıyor.

DERSİM’İN ÖYKÜSÜ
Kazan’dan sonra heyetin en "coşkulu” hatibi Korkutata Palu’da, Şeyh Said’i hayırla yadedip, Tunceli’nin Pertek ilçesinde Dersim Ayaklanması’nın lideri Seyyid Rıza’nın idam edilişinin öyküsünü anlatıyor. Daha önceki konuşmalarında Alevi Sünni kardeşliğine kısaca değinen Kazan da iki mezhebin iç içe yaşadığı Pertek’te “Eğer Alevilere karşı ayrımcılık yapıyorsak Allah’ın laneti üzerimize olsun” diyerek uzun uzun Alevi vatandaşlarla geçen olumlu anılarını naklediyor.
Kazan’ın, “Ben Kazan Türküyüm, ama her şeyden önce müslümanım" sözleri dinleyenleri coşturuyor. Aynı şekilde bölgedeki RP’liler de Kürt kimliklerine sonuna kadar sahip çıkıyorlar, ancak “önce Müslümanız” demeyi asla unutmuyorlar.
 
“BUNLARIN HEPSİ BÖLÜCÜ”
11 günlük gezi boyunca Refah’ın Güneydoğu’da tırmanışını sürdürdüğünü gözledik. Ancak bu tırmanışın RP’nin diğer bölgelerdeki, özellikle İç ve Doğu Anadolu’daki faaliyetlerini nasıl etkileyeceği belirsiz. 27 Mart seçimleri öncesi bulunduğumuz Sıvas, Tokat ve Kayseri’de, daha çok MHP’lilerin, RP’yi “Kürtçülük”le itham ettiğine tanık olmuştuk. Güneydoğu’da ise MHP eğilimli birçok mülki amir ve emniyet görevlisinin de RP’nin DEP’in boşluğunu doldurmak istediği şeklinde karşı propaganda yaptıklarını işittik.
Kendisini "Milli Nizam Partisi’nden beri Milli Görüşçü” olarak tanıtan bir güvenlik görevlisi, özel bir sohbette bize şunları söyledi:
“Uzun zamandır buradayım. Ya ben Milli Görüşçü değilim, ya buradaki Refahlılar.”
“Neden?” diye sorduğumuzda aynı kişi çok kısa bir yanıt verdi: "Bu adamların hepsi bölücü.”

Yazının orjinal hali




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı