Yeniden: Özgür Özel mucizesi

11.06.2025 medyascope.tv

11 Haziran 2025’te medyascope.tv'de yaptığım değerlendirmeyi yayına Gülden Özdemir hazırladı

Merhaba, iyi günler. Bundan yaklaşık 2,5 ay önce, sanırım 25 Mart'ta, yani 19 Mart sürecinden altı gün sonra kısa bir yayın yapmıştım, yaklaşık 10 küsur dakika ve başlığını ‘‘Özgür Özel mucizesi’’ koymuştum. Bayağı bir ilgi gördü. Medyascope sayfasında 110.000 kez izlenmiş, ayrıca benim YouTube sayfamda da izlenmiştir. Orada 19 Mart sürecinin hemen ardından yaptığım bu yayına çok sayıda olumsuz tepki geldi. Şu anda Medyascope'un YouTube sayfasında mesela 753 tane yorum var. Bu cevapların, yorumların önemli bir kısmı bana kızıyor. Şey diye kızıyorlardı; "Ekrem İmamoğlu adayımız, — tamam, ben hiç onun aksini söylememiştim zaten — siz Ekrem İmamoğlu'nu üzerini karartmak için Özgür Özel'i öne çıkartıyorsunuz, bu yanlıştır şöyledir böyledir…" Halbuki ben orada Özgür Özel'in 19 Mart'tan sonra gösterdiği performansın nasıl başarılı olduğunu, mucizevi olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Birçok kişi benzer duygulara sahipti. Özellikle 31 Mart seçimlerinin ardından girdiği normalleşme sürecinde çok eleştiri aldı ve Özgür Özel uzun bir süre genel başkanlığı yaparken zorlandı. Yani şöyle zorlandı: Hep insanların gözü Ekrem İmamoğlu’ndaydı ve Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu arasında nasıl bir ilişki olacağını tam kestiremiyorlardı. Bir de CHP 31 Mart'ta çok büyük bir başarı elde etmişti fakat bu başarının sürdürülebilir olması çok zordu ve bir anlamda Özgür Özel günah keçisi ilan edildi, CHP seçmeni tarafından da muhalefet tarafından da. Ve Özgür Özel hızlı bir şekilde gözden düştü diyelim, özellikle normalleşme çıkışından sonra. Çok iyi biliyorum, biz çünkü dijital ortamda yayın yaptığımız için hangi haber ne kadar okunuyor, hangi yayın ne kadar izleniyor bunları görmek mümkün. Özgür Özel'in açıkçası çok bir cazibesi yoktu. Onun yaptığı açıklamalar, bir de çok konuşuyordu biliyorsunuz, değişik vesilelerle yayınlara çıkıyordu, konuşuyordu ve çok ilgi çekemiyordu. Sonra herhalde Erdoğan da bunu hesaplayarak 19 Mart'a girişti. Özgür Özel'i gafil avlayacağını, onun böyle bir krizin altından kalkamayacağını düşündü. Fakat Erdoğan hayal kırıklığına uğradı ve Özgür Özel'e ya da daha doğrusu muhalefete yakın kesimlerde bir şaşkınlıkla karışık bir heyecan ve sevinç oluşturdu. İlginç bir durum. Tabii sıcağı sıcağına 19 Mart'ın daha ilk günlerinde bunu bir mucize olarak sunduğunuz zaman, Türkiye'de komploculuk çok yaygın biliyorsunuz, hemen bunda bir çapanoğlu arıyorlar ve şey yapıyorlar: "Ya işte böyle diyorsunuz ama aslında olay Ekrem İmamoğlu'dur, Ekrem İmamoğlu'nu karartmaya çalışmayın" şeklinde. Hatta bir de şunu da söylüyorlar: "Siz daha önce Kemal Kılıçdaroğlu için de böyle söylediniz, bizi yaktınız ettiniz" falan gibi şeyler de vardı. Şimdi o günden bugüne bakalım, bu yayına ne olacak. Çok zaman geçti ve Özgür Özel ilginç bir şekilde performansından pek bir şey kaybetmedi. Bunu özellikle bir yere yazmak lazım. Mitingler sürdü, konuşmalar yapıldı ve son dönemde malum biliyorsunuz hem 30 Haziran'daki yapılacak mahkeme, kurultayla ilgili mahkeme hakkında hem de bu yayınlanan görüntüler, malum 5. dalga gözaltılarının polisten hastaneye sevki sırasında çekilen ve servis edilen görüntüler karşısında başsavcıya yönelik çıkışlarıyla iyice sesini de yükseltti ve bunu da tartıştık. Bunu kimileri çok doğru buldu, ben mesela daha temkinli yaklaştım, kimileri de yanlış buldu ama Özgür Özel gündem belirlemeye devam etti. En son ne oldu? Manisa'da çok yakın arkadaşı Ferdi Zeyrek’in hayatını kaybetmesiyle Özgür Özel insan yönüyle iyice ortaya çıktı. İki tane fotoğraf, bakın, bir bu, bir de yine aynı şekilde… Evet, yani doğrudan mezara defin işleminde Özgür Özel orada ve sahici bir insan olarak duruyor. Açıkçası Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinde de mezarın başındaydı. Aşağı inip inmediğine tanık olamadım çünkü çok kalabalıktı ama orada olduğunu biliyorum. Yani oraya kadar gelmişti. İnsani yönüyle çok öne çıkan birisi. Şimdi burada bir şeyden bahsetmek istiyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim: Bu iki fotoğrafı benim çok yakından tanıdığım bir foto muhabir arkadaşım bana yollayıp dedi ki, "Burada bir şey var." O, hayatı fotoğrafla geçen birisi olarak — tekrar görelim fotoğrafları — bunun, bu fotoğrafların siyasi anlamının çok önemli olduğunu söyledi. Sonra Şengül Hablemitoğlu'nun sosyal medyada bir paylaşımını gördüm. "Yas liderliği" diye bir şeyden bahsediyor Şengül Hanım. Çok anlamlı bir şey. Diyor ki: "Özgür Özel'in cenazedeki duruşu Türkiye'de çok az rastladığımız bir liderlik biçimini ortaya koydu: Yas liderliği. Acısını saklamayan, insanların yasına eşlik etmeyi bir zayıflık değil bir sorumluluk olarak gören bir lider fotoğrafı. Yani insan. Bu fotoğrafta acıya, yasa mesafe koymadan, ‘güçlü görünme’ kaygısına kapılmadan, insan kalabilmeyi tercih eden bir siyasetçi var. Bu, konumlanılan yerin bulunduğu statü olmadığını, duygudaşlık üzerinden inşa edilen bir temsil biçiminin olabildiğini söylüyor bize. Kıymetli bir fotoğraf." Daha da devam ediyor. Çok önemli tespitler, "yas liderliği" dediği olayı şöyle açıklıyor: "Literatürde kriz ve kayıp anlarında duygusal olarak ortaklık kurabilen, toplumsal acıyı tanıyan ve buna yön verebilen liderleri tanımlıyor." Gerçekten baktığımızda hem yakın çevremden biliyorum hem de sosyal medyada gördüğümde bu fotoğraflar özellikle insanların — bu sabah yaptığım ‘‘Ferdi Zeyrek'in gösterdiği CHP realitesi’’ yayınında bahsettim — o kalabalık insanların, on binlerce insanın cenazeye katılması bir toplumsal olguyu, toplumda değişim arzusunu gösteriyordu. Burada da bir sahicilik var. Şengül Hanım'ın bahsettiği husus var. Burada tabii ki şu da var: Öte yandan bu sahicilikten alabildiğine uzak bir iktidarla karşı karşıyayız. En son ne oldu? Gaziosmanpaşa Belediyesi'ne resmen çöktüler. Belediye meclisinde az farkla çoğunluk olduğu için Cumhur İttifakı, AK Parti'nin kişisi Eray Karadeniz yanılmıyorsam, öyle olması lazım, bu kişi Gaziosmanpaşa Belediye Başkanvekili seçildi. Normal şartlarda beklenirdi ki belediye başkanı CHP'den seçilmiş ve ona CHP'den birisinin vekillik etmesi normalidir diye bir centilmenlik… Ama burası Türkiye, burada centilmenlik mentilmenlik yok. Tam bir fırsatçılık ve darbecilik var. Şu anda mesela Gaziosmanpaşa'ya bakmaya çalışıyorum. Oradaki oylara baktığımız zaman arada belediye başkanlığı seçiminde nasıl bir fark olduğunu söylemeye çalışacağım ama İstanbul'un çok ilçesi olduğu için bulmak biraz zor oluyor. Eyüp'ü buldum, Bayrampaşa'yı buldum. CHP'nin kazandığı yerler… Zaten belediye meclisinde AK Parti çoğunluk olduğu için ya da Cumhur İttifakı çoğunluk olduğu için belli ki özel olarak da oraya birtakım uyduruk şeylerle… Evet, 1000 oy farkla kazanmış. Evet, kıran kırana bir yarış, ki Gaziosmanpaşa'da CHP'nin kazanması gerçekten çok şaşırtıcıydı. Onu özellikle vurgulamak lazım. Böyle bir iktidarın olduğu bir yerde böyle insani bir duruş gerçekten çok önemli. Ama aynı kişinin bundan bir hafta önce başsavcıya Gaziosmanpaşa'dan, tesadüf bu ya Gaziosmanpaşa'daki mitingden seslenişini de biliyoruz. Yarın öbür gün herhalde tekrar mitingler kaldığı yerden devam edecektir. Çarşamba günü Avcılar'da olacak olan, yani bugün Avcılar'da olacak olan miting cenaze nedeniyle ertelendi. Hafta sonu muhtemelen bir ilde de yapacaklardır. Yine aynı sert Özgür Özel ile karşı karşıya olabiliriz. En azından Gaziosmanpaşa'daki olaya herhalde bayağı bir yer ayıracaktır diye düşünüyorum. Sonuçta ilginç bir olay yaşanıyor. Özgür Özel normal şartlarda, Ekrem İmamoğlu da öyle, Türkiye siyaseti içerisinde genç siyasetçiler olarak adlandırılabilecek kişiler. Çok sayıda 60 ve üstü siyasetçinin egemen olduğu bir yerde daha genç kişiler olarak… Hele rahmetli Ferdi Bey, 48 yaşındaydı. Bu aynı zamanda Türkiye'deki değişimin nasıl olabileceğini, aktörlerini de bize gösteriyor. 19 Mart'ın böyle bir, nasıl söyleyeyim, her şerden bir hayır çıkarmış, böyle bir hayrı da oldu. Birtakım insanları öne çıkarttı. Gençleri öne çıkarttı, toplumsal muhalefeti öne çıkarttı ve ondan sonra Özgür Özel gibi düne kadar insanların, ona oy vermiş olan insanların bile burun kıvırdığı bir isim şu haliyle baktığımız zaman, açık söyleyeyim, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bayağı korkutur oldu. Bu mucizevi bir şey. Bunu sürdürebilecek mi? Her an hep bir şey beklendi. Erdoğan arada sırada biliyorsunuz ona selamlar yolladı. "Özgür Efendi" diye aşağılamaya kalktığı anlardan sonra "Sayın Özel"e döndü. Ama Özgür Özel Ekrem İmamoğlu'nu yarı yolda bırakmadı. Bırakacağa da benzemiyor. Yarın Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'de bilirkişi davasının ilk oturumu var. Muhtemelen oraya da girecektir. Ben de bir aksilik olmazsa orada davayı izlemek istiyorum. Yani burada CHP'yi, CHP'nin tepesinde özellikle Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu arasındaki ilişkiyi kopartamıyorlar. Kopartmak istiyorlar, kopartamıyorlar. Aynı zamanda Özgür Özel'in birçok koldan Türkiye siyasetine ağırlık koymasını da engelleyemiyorlar. Bunun adı mucize, öyle diyelim ve noktayı burada koyalım.
Ama noktayı koymadan önce lütfen Medyascope'a destek olun. Bunu özel olarak sizden rica ediyorum. YouTube ‘‘Katıl’’dan ya da Patreon'dan bize destek olabilirsiniz. Türkiye bu yazı bayağı sıcak geçirecek, öyle gözüküyor. 19 Mart süreci devam ediyor. Başka çok şeyler olacak. Ucunun medyaya da değeceği söyleniyor. Her türlü şeye hazır olmakta yarar var. Her an her şey olabilir bir ülkede yaşıyoruz. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
15.06.2025 Öcalan’ın İsrail ile, İsrail’in Öcalan ile ne alıp veremediği var?
14.06.2025 Erdoğan CHP’yi yeniden istediği kıvama getirebilir mi?
11.06.2025 Yeniden: Özgür Özel mucizesi
08.06.2025 CHP’nin önündeki en ciddi engel: “Küçük olsun bizim olsun” anlayışı
07.06.2025 Gizli tanıklar ve itirafçılarla adalet tesis edilir mi?
01.06.2025 CHP siyasi iktidarın kızıştırmak istediği iç krizini tabanına başvurarak aşabilir
30.05.2025 Mehmet Baransu’yu hatırlıyor musunuz?
30.05.2025 Haftaya Bakış (269): Sivil anayasa tartışmaları | Kılıçdaroğlu'nun beklenen açıklaması | İnfaz yasasında gecikme
30.05.2025 İktidar yeni anayasa sürecinde muhalefeti bölebilir mi? | Özlem Kaygusuz yorumladı
29.05.2025 Günümüz Türkiyesi’nde İslamcılık ve Kürtler
15.06.2025 Öcalan’ın İsrail ile, İsrail’in Öcalan ile ne alıp veremediği var?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı