30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/1 Dünyayı değiştiren gün: 11 Eylül 2001

11.01.2015 rusencakir.com

30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/1

Dünyayı değiştiren gün: 11 Eylül 2001

İstanbul Beyoğlu’nda, Metis Yayınları’nın üst katındaki küçük odamda, Türkiye’de gayrımüslimlerin tarihi konusunda araştırmalarıyla bilinen Rıfat Bali ile Üzeyir Garih cinayeti üzerine tasarladığım (ve gerçekleşmeyen) bir kitap için mülakat yapıyordum. Rahatsız edilmemek için cep telefonlarımızı kapatmıştık. Açtığımda çok sayıda mesajla karşılaştım. Hepsi farklı medya kuruluşlarındandı, en çoğu da ‘siyasi danışman’ olarak yorum yaptığım NTV’dendi.
Tarih 11 Eylül 2001’di. Rıfat ve ben, çıkmayacağı sonradan belli olacak bir kitap aşkına bu tarihi ana gecikmeli tanık olduk. Odamdaki küçük televizyondan, dünyanın dört bir tarafındaki milyonlarca insan gibi İkiz Kuleler’e saldırıları nefesimizi tutarak, can havliyle kaçışan insanlarıysa dehşetle izledik.

Uçuşan komplo teorileri

NTV’de tam bir kargaşa hakimdi. Senelik iznini çok şanssız bir zamanda kullanmış olduğu aşikâr olan NTV Washington Temsilcisi Ümit Enginsoy (2012 yılının son günü, erken yaşta aramızdan ayrıldı) bir an önce ABD'ye dönmenin yollarını arıyordu. Stüdyoya konukların biri gidip diğeri geliyor, komplo teorileri havada uçuşuyordu. 19 Nisan 1995’de Oklahoma’daki bombalama olayında olduğu gibi ABD içinden bazı aşırıların bu saldırıyı gerçekleştirmiş olması seçeneği daha fazla rağbet görüyordu. Bense emindim, daha duyar duymaz ‘Bu El Kaide’nin işi’ dedim.
Zira belli bir süredir El Kaide ve Usame bin Ladin hakkında bir kitap üzerinde çalışıyordum. ABD ve Batı’ya alenen savaş ilan etmelerine, 11 Eylül’den önce Kenya, Tanzanya, Yemen, Suudi Arabistan, Pakistan, Keşmir gibi yerlerde kimisi küresel ölçekte ses getiren eylemlere imza atmış olmalarına rağmen El Kaide olgusu yeterince ciddiye alınmıyordu. Türkçe hiçbir kaynak yoktu. Epey aramama rağmen İngilizce ve Fransızca kaynak bulmakta da epey güçlük çekiyordum. (El Kaide kitabı projesi tabii ki yattı. Zira 11 Eylül’ün hemen ardından özellikle ABD’de, bu arada İngiltere ve Fransa’da çok sayıda kitap çıktı. Yazmak yerine onları okumayı tercih ettim.)
NTV’ye giderken, yanımda El Kaide üzerine çıkmış ender kitaplardan birini, Yossef Bodansky imzalı ‘Bin Laden: The Man Who Declared War on America’yı (Bin Ladin: ABD’ye Savaş İlan Eden Adam)  götürmüştüm. Açık bir şekilde İsrail yanlısı, bir doğrunun yanında üç yanlışın bulunduğu, dezenformasyon ve manipülasyon amaçlı çok kötü bir kitaptı, ama kapağı kaplayan Bin Ladin fotoğrafı ve adı yeterliydi.
Sıra bana geldiğinde kitabı gösterip Bin Ladin ve El Kaide’nin savaş ilanını hatırlattım, yakın geçmişteki El Kaide saldırılarını anlattım ve sözümü ‘Kesinlikle El Kaide yapmış olmalı’ diye bağladım.

Şeytanlarımız içimizde

Yayın bittikten sonra NTV’deki tanıdıklarımın çoğu bana güldü. Böylesine sofistike bir eylemi El Kaide’nin, daha doğrusu ‘Arapların’ veya ‘İslamcıların’ düzenlemesinin mümkün olmadığını ileri sürdüler. 11 Eylül’ün ardından, bir kısmına benim de katıldığım televizyonlardaki tartışma programlarının genel havası da bu yöndeydi. Günler geçmesine ve durum netleşmesine rağmen, benim gibi El Kaide’de ısrar edenler azınlıkta kaldık. Hâlâ bile 11 Eylül’ün El Kaide işi olmadığına inananların sayısının alabildiğine fazla olduğunu tahmin ediyor ve görüyorum.
O sırada herhangi bir gazetede düzenli olarak yazmıyordum. Meslek hayatımda Hürriyet’teki ender yazılarımdan biri, o sırada, 15 Eylül günü yayınlandı: ‘Global 28 Şubat süreci başladı.’  Tempo Dergisi’ne de ‘Türkiyeli Afganilerin öyküsü’ diye El Kaide ve benzeri şebekelerle irtibatlı Türkiyeliler üzerine bir yazı verdim. 11 Eylül, El Kaide ve küresel terör üzerine düşündüklerimi ise, geniş bir şekilde Birikim’in Ekim 2001 sayısında ifade ettim: Şeytanlarımız İçimizde 
O yazının son paragrafının hâlâ geçerli olduğunu düşünüyorum: ‘Henüz vakit geçmeden, İslâm dünyası; dindarı, dinsizi, sağcısı, solcusu, Arabı Türkü Acemiyle kendi gerçeğiyle yüzleşmek ve kendisiyle hesaplaşmak durumundadır. Bu kaçınılmaz ve daha fazla ertelenemez bir zorunluluk. Hiç kuşkusuz bunu ABD ya da Batı istiyor diye yapacak durumda değiliz. Kaldı ki, biz bu özeleştiride ne kadar başarılı olursak, Batı da kendi içindeki şeytanla o denli yüzleşmek zorunda kalacaktır...’




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/1 Dünyayı değiştiren gün: 11 Eylül 2001 11.01.2015
2 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/2 Londra bombaları: 7 Temmuz 2005 11.01.2015
3 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/3 Gaffar Okkan suikastı: 24 Ocak 2001 30.01.2015
4 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/4 Çeyrek yüzyıllık dezenformasyon: Erdoğan-Abromowitz buluşması 02.02.2015
5 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/5 Fethullah Gülen ile serüvenim 05.02.2015
6 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/6 11-21 Ağustos 1994: Refah Partisi heyetiyle Güneydoğu’da 11 gün 13.02.2015
7 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/7 20 Ekim 1991 Genel Seçimleri: Baraja karşı Erbakan-Türkeş ittifakı 15.02.2015
8 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/8 27 Mart 1994 yerel seçimleri: Medyaya rağmen ve medya sayesinde RP’nin zaferi 21.02.2015
9 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/9 Erbakan Hoca ve ben 26.02.2015
10 30 YILDAN HATIRLADIKLARIM/10 29 Kasım 1987 Genel Seçimleri: İnci Baba nasıl milletvekili seçilemedi? 05.09.2015

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı